Mutlaka Okumanız Gereken Gezi Kitapları – Bölüm 3
Gezi kitapları öneri listemizin üçüncü bölümünde sevebileceğinizi düşündüğümüz diğer 10 adet kitabı listemizde sıraladık. Gezi kitapları; seyahat etmeyi seven, maceracı kişiliğe sahip olan okurların etkisinden çıkamayacağı türden kitaplardır. Eğer yeni yerleri keşfetmeyi seviyorsan aşağıdaki kitapları okumayı ihmal etmemelisin!
- Motosiklet Günlükleri
- Tek Başına Dünya Gezisi
- Rotasız Seyyah Yol Hikayeleri
- Tibet’te Yedi Yıl
- Göğe Yakın Topraklar: Bir Tibet Yolculuğu
- Satürn’ün Halkaları
- Sırt Çantalı Gezginlere Latin Amerika
- Çöl Kraliçesi
- Koltuk
- Seyahatname
1) Motosiklet Günlükleri – (Che Guevara)
Keşif ruhlu insanlar, burjuvalara otel parası ödemektense ölmeyi tercih ederler. Bu kitap, sonu bir gerilla mücadelesine uzanacak ve Küba Devrimi’ne gidecek bir maceraperestin kendi ağzından anlatılmış bir yol hikayesidir.
Bu eser, Che’nin 23 yaşında Alberto Granado’yla birlikte bir motosikletle çıktığı ilk Güney Amerika yolculuğunda tuttuğu günlüklerden meydana gelmektedir.
Che’nin amacı Amerika’yı keşfetmekti. Ve içindeki çağrıya kayıtsız kalmayarak üniversite eğitimini, ailesini hatta ilk aşkı Chicniya’yı geride bırakarak kendini yollara vurmuştur.
2) Tek Başına Dünya Gezisi – (Benian Çulhaoğlu)
Size göre başka ülkelere yolculuklar yapmak bir düşse ve cesaret edip bir türlü yollara düşemiyorsanız işte sizin için mükemmel fırsat. Hayallerinizi daha fazla ertelemeden önce bu kitabı bir okuyun!
Benian Çulhaoğlu, 4 kıtada 40 ülkeye yaptığı seyahatlerinden edindiği tecrübelerine dayanarak tek başına dünya gezisi nasıl yapılır sorusunun cevabını veriyor.
3) Rotasız Seyyah Yol Hikayeleri – (Mehmet Genç)
“Parayla sağlığı, arkadaşlığı, gerçek bir gülüşü, mutluluğu ve iyi bir uykuyu satın alamazsın…’
Mehmet Genç, dünyayı köşe bucak gezmiştir. Ayrıca maceralarını sosyal medyadan paylaşarak kısa zamanda bir internet fenomenine dönüşmüştür.
Aynı zamanda birbirinden ilginç, hüzünlü, komik ve yer yer gerilimli anılarını bir kitapta toplamıştır. Rengarenk fotoğraflarının ve hikayelerinin yalnızca sosyal medyada kalmasını istemeyen Genç, anılarını kalıcı olması için kitap haline getirmiştir.
4) Tibet’te Yedi Yıl – (Heinrich Harrer)
Avusturyalı Heinrich Harrer ve Peter Aufschnaiter, Himalayalar’ın ulaşılması zor ve en yüksek tepelerinden biri olan Nanga Parbat’a tırmanmakta kararlı iki çılgın dağcıdır. Bu iki dağcı; 1939 sonbaharında yola çıkarlar. Batılıların çok ender ziyaret ettiği yabancı bu ülkede Heinrich Harrer, küçük Dalai Lama tarafından dostlukla karşılanır.
Avusturyalı dağcı Heinrich Harrer’i Himalayalar’ın zirvesinden, İngiliz esir kampının derinliklerine; sonrasında bir kaçış ve 2 yıl süren zorlu Himalaya yolculuğuna çıkar.
Son olarak Tibet’in gizemli kenti Lhasa’ya giden Harrer, duygusal bir uyanış yaşayacaktır.
5) Göğe Yakın Topraklar: Bir Tibet Yolculuğu – (Bora Ercan)
Bu kitap, bizden çok uzaktaki ülkeleri keşfetmek için tam bir rehber kitaptır. Bora Ercan, gezdiği Tibet topraklarını “Kumulların dalgası. Yüreğimin kıyısında Tibetli çocukların güzel bakışları. Bulutların köpüğü. Ve muska ve bayrak.” şeklinde sıcak bir dille anlatarak sizi koltuğunuzdan alarak yeni bir maceraya sürüklüyor.
Bora Ercan Yogaya ve Tibet‘e olan ilgisi ile bilinmektedir. Türkçe yazılan gezi kitapları arasında en sevilen yazarlardan biridir.
Bu eser sadece Tibet coğrafyasına değil aynı zamanda kültürüne de merak duyanlar için okunması gereken bir gezi kitabıdır.
6) Satürn’ün Halkaları – (W.G. Sebald)
Satürn’ün Halkaları, W. G. Sebald’in İngiltere’nin doğusundaki Suffolk Kontluğu’nda yürüyerek yaptığı yolculuğun notlarından oluşan bir romandır. Eser; aynı zamanda geçmişe, çocukluğa, tarihe, savaşlara, ölümlere, soykırımlara ve pek çok konuya değinmiştir.
Sebald, Suffolk’un çakıl taşlı sahillerinde yürürken okurlarını şimdi ile geçmişin, gerçek ile düşün iç içe geçtiği yaşantılar ve metinler arasında bir yolculuğa götürüyor. Bunu yaparken Ömer Hayyam’dan Descartes’a, Borges’ten Joseph Conrad, Chateaubriand ve daha nicelerine uzanıyor.
Kitabın yazarı; 2001 yılında trajik bir rastlantı sonucunda gezdiği yerlerden birinde trafik kazasında yaşamını yitirmiştir.
7) Sırt Çantalı Gezginlere Latin Amerika – (Şeref Pınarcı)
Eser, Güney ve Orta Amerika’da 17 ülkeden 40 özgür rotayı kapsıyor. Ayrıca Şeref Pınarcı’nın uzak kıtaya yaptığı üç ayrı gezinin notlarından ve fotoğraflarından derlenmiştir.
Yazar, bu ilk kitabında Şili, Bolivya, Arjantin, Uruguay, Brezilya, Peru, Ekvador, Kolombiya, Venezuela, Panama, Kosta Rika, Nikaragua, El Salvador, Guatemala, Honduras, Belize ve Meksika’yı anlatıyor.
Şeref Pınarcı, özellikle sokaklardan insan manzaralarını, yaşam tarzlarını da ön plana çıkarıyor. Kitabı okurken kitabın da son cümlesindeki ifade ettiği gibi “Tadı damağımda kaldı” demekten kendinizi alamayacaksınız.
8) Çöl Kraliçesi – (Janet Wallach)
Gertrude Bell, Arap yarımadasının her yanında ‘Çöl Kraliçesi’ diye adlandırılmıştır. Kraliçe Victoria döneminin seçkin bir ailesinin üyesidir. Tüm bunlara rağmen ayrıcalıklı yaşamına sırt çevirip yaşamını Arabistan çöllerinde sürdürmeyi tercih etmiştir.
Bell, bölgeyi karış karış gezerek haritalar çıkararak kazılara katıldı. Bir çok aşiretin ve hiziplerin üyesi olan siyaset adamlarıyla ve dini liderlerle olduğu kadar halka da kaynaştı.
Gertrude Bell’in Arabistan’da böylesine benimsenmesi, 1. Dünya Savaşı’nda İngiliz istihbarat servisinin onu en uygun kişi olarak görevlendirilmesiyle sonuçlandı. “Arabistanlı Lawrence” olarak bilinen T.E. Lawrence’ı da bir anlamda yetiştirmiştir. Ona yol gösterip akıl hocalığı yapmıştır.
9) Koltuk – (Benjamin Parzybok)
Bu eser, günümüzün acımasız gerçeklerinin bir araya getirdiği üç kaybedenin nasıl birer kahramana dönüştüğü anlatan kült bir öykü kitabıdır. Hayata katılmayanların, hayatın anlamını keşfettiği bu yolculukta Piri Reis’le karşılaşmaları çok mu şaşırtıcı?
Kahramanlarımız üç ev arkadaşıdır. Thom, bir yazılım devini hackleyip küçük de olsa bir şöhret kazanmış ve işsiz kalmış bir yazılımcıdır. Erik, hiçbir zaman yeterince akıllı ve hızlı olamamış küçük sahtekarlıkların adamıdır. Tree, rüyaları sıklıkla gerçek çıkmasa deli tanısı konulacak ve kafası darmadağınık bir amatör kahindir.
Onları birer kahramana dönüştüren ve okyanus aştıkları yolculukları boyunca adını koyamadıkları bir arayışa sürükleyen ise, paylaştıkları evde üzerinde pinekleyip durdukları kocaman ve turuncu renkli bir koltuktur.
10) Seyahatname – (Evliya Çelebi)
Seyyah denilince akla ilk gelen isim Evliya Çelebi’yi listeye eklemesek olmazdı. Evliya Çelebi, 17. yüzyılda gezdiği yerleri gerçekçi bir gözle yalın ve olduğu gibi anlatmıştır. Bunlara ek olarak eserinde gittiği bütün yerleri dönemin kıyafetlerini, mimarisini, sanat eserlerini ve gündelik alışkanlıklarını görebilirsiniz.
İşte bu yüzden bu eser, 17. yüzyıl insan manzaraları için paha biçilmez bir kitaptır. Keşfedilmemişi görme isteği ve dünyanın daha büyük bir yer olduğunu fark etmek bu kitabın yazılmasına sebep olmuştur.
Evliya Çelebi, 1630 yılının Ağustos ayında rüyasında Hz. Muhammed’in kendisinden yanlışlıkla ‘şefaat’ yerine ‘seyahat’ dilemesiyle yollara düşmüştür. Kendisi yalnızca Türk milletinin değil aynı zamanda tüm dünyanın seyyahı ve kültür insanı olarak görülmektedir.