İstanbul’da Bir Günde Gezilecek 10 Tarihi Yer
İstanbul’u gezmek için yalnızca bir gününüz mü var? Sizler için hazırladığımız bir günde İstanbul’da gezilecek yerler listesi, bu gezinizde size rehberlik edebilir. Aşağıda hazırlamış olduğumuz gezi haritasını incelemeyi unutmayın!
İstanbul’da bir günde gezilecek yerler listesi
Topkapı Sarayı Müzesi’nden başlayarak sırasıyla Ayasofya Müzesi, Yerebatan Sarnıcı, Sultan Ahmet Camii, Kapalı Çarşı, Süleymaniye Camii, Rüstem Paşa Camii, Mısır Çarşısı, Kamondo Merdivenleri ve Galata Kulesi’ne kadar süren bir güzergahtan oluşan bir liste hazırladık.
Yazımızda sizler için oldukça yararlı olabilecek video ve görsellerden faydalandık. Bir teşekkür notu düşerseniz bizi çok mutlu edersiniz 🙂
1. Topkapı Sarayı Müzesi
Topkapı Sarayı, Osmanlı sultanlarının sürekli olarak yaşadığı, 600 yıllık imparatorluk döneminde, 400 yıl devletin yönetim ve eğitim merkezi konumunda olan, Osmanlı hazinelerini barındıran, zengin ve devasa bir büyüklüğe sahip 15. yüzyıl sarayıdır. Zamanında içinde yaklaşık 4 bin kişi yaşamıştır.
İstanbul’u fetheden padişah olan Sultan II. Mehmed, Topkapı Sarayı’nı 1460-1478 yılları arasında yaptırmıştır. Saray, Geçen yüzyıllar içinde bazı eklemelerle bugünkü halini almıştır.
Saray’da Osmanlı padişahları ve Saray halkı 1800’lü yılların ortalarına kadar ikamet etmiştir. Topkapı Sarayı, 1 Kasın 1922’de saltanat kaldırıldıktan sonra 3 Nisan 1924’te Mustafa Kemal Atatürk’ün emriyle müzeye dönüştürülmüştür.
Tarif etmek gerçekten güç. Etkisine girmemek imkansız. Burayı gidip görmeyen kimsenin kalmaması lazım. Koca imparatorlukta geçen yüzyılların hayal edilmesi… O tarihin ihtişamı, saraya ulaşana kadar yürünen yollar, geçilen ağaçlar… Sanki biri olmasa hepsi eksik kalacak gibi. Unutmadan belirteyim Harem kısmı oldukça etkileyici.
Bir ziyaretçi yorumu
2. Ayasofya Müzesi / Camii
İmparator Justinianos tarafından (527-565) dönemin iki önemli Mimarı olan Tralles’li (Aydın) Anthemios ile Miletos’lu (Balat) İsidoros’a yaptırılmıştır. En çok ziyaret edilen müzeler arasında yer alan Ayasofya Müzesi; sanat ve mimarlık tarihi açısından dünyanın en önde gelen anıtlardan biridir. Dünyanın 8. harikası olarak gösterilmektedir.
Tarih boyunca iki büyük semavi dinin ibadet yeri olan Ayasofya, hem iç hem de dış kısmında yer alan bölümleri ile eşsiz mimarisini ve kültürel değerlerinin önemini ziyaretçilerine aktarmayı başarıyor.
İnanılmaz bir mabed. İçinde iken çok farklı duygular sizi esir alıyor adeta. Görkemli ve büyüleyici. Kubbenin ve sütunların yüksekliği harika. Başka bir dünya burası. İnsan kendini yüzlerce yıllık orijinal mermerlere dokunmadan edemiyor. Dikkatimi çeken ise bu mermerlerin üzerine geçmiş insanlar tarafından derince kazınmış, yüzlerce yıllık dini simgeler. Gerçekten göz kamaştırıcı.
Bir ziyaretçi yorumu
3. Yerebatan Sarnıcı / Yerebatan Sarayı
İstanbul’un en görkemli tarihsel yapılarından birisi de Ayasofya’nın güneybatısı tarafında yer alan Yerebatan Sarnıcı‘dır. Sarnıcın bulunduğu yerde daha önceden bir Bazilika bulunduğu için, Bazilika Sarnıcı olarak da anılır. Bu büyük yeraltı sarnıcını Bizans İmparatoru I. Justinianus (527-565) yaptırmıştır.
Sarnıç, suyun içinden yükselen ve sayılamayacak kadar çok olan mermer sütunlar nedeniyle halk arasında Yerebatan Sarayı olarak da bilinmektedir.
9.800 m2‘lik bir alanı kaplayan bu sarnıç; 140 metre uzunluğunda, 70 metre genişliğinde dikdörtgen biçiminde dev bir yapıdır. Yaklaşık 100.000 tonluk su depolama kapasitesine sahiptir.
52 basamaktan oluşan taş merdiven ile inilen bu sarnıcın içerisinde her biri 9 metre yüksekliğine sahip 336 adet sütun bulunmaktadır. Birbirine 4.80 metre uzaklıklarla dikilmiş olan bu sütunlar, her biri 28 sütundan oluşan 12 sıra oluşturmaktadır.
4. Sultan Ahmet Camii – 360°
Sultan Birinci Ahmet tarafından 17. yüzyılın başlarından yaptırılan Sultan Ahmet Camii, 1609-1616 yılları tamamlanmıştır. Caminin mimarı, bilinenin aksine Mimar Sinan değil onun yetiştirdiği öğrencilerden biri olan Sedefkar Mehmet Ağa’dır.
Sultan Ahmet Camii’nin en büyük özelliği Osmanlı toprakları içerisinde inşa edilen ilk ve tek 6 minareli cami olmasıdır. Sultanahmet Camii minareleri, geleneksel İslam mimarisine farklı soluk getirmesi nedeniyle de önemli bir yer edinmiştir.
Caminin süslemeleri, İznik’te 50 farklı lale desenine sahip 20 binden fazla çiniden meydana gelmektedir. İznik’teki çini ustaları tarafından yapılan bu çinilerin üzerinde yer alan çiçekler, meyveler ve serviler göz kamaştırıcı bir güzelliğe sahiplerdir.
5. Kapalı Çarşı – 360°
Fatih Sultan Mehmet zamanında 1461 yılında inşa edilen Kapalı Çarşı, İstanbul şehrinin merkezinde, Beyazıt, Nuruosmaniye ve Mercan semtlerininin ortasında bulunan, dünyanın en büyük çarşısı ve en eski kapalı çarşılarından biri durumundadır.
Kapalı Çarşı; 64 cadde ve sokağı, 2 bedesteni, 16 hanı, 22 adet kapısı, ortalama 3600 adet dükkanı ile dünyanın en büyük ve en eski alışveriş merkezidir.
Tarihte yaşamış zengin kişilerin; mücevher, kıymetli maden, kürk ve murassa gibi değerli eşyalarının yanı sıra, devlet hazinesinin mülkü de burada bulunan kasalarda korunmaktaydı. Tarihte şehrin ekonomik gücü burada bulunuyordu.
Mutlaka görülmesi gereken yerler
6. Süleymaniye Camii – 360°
Süleymaniye Camii’nin inşaasına, Kanuni Sultan Süleyman’ın isteğiyle Mimar Sinan tarafından 1551 yılında başlanmış, 1557 yılında tamamlanmış, 1558 yılında da kullanıma açılmıştır.
İhtişamlı Süleymaniye Camii’nin kubbesi 53 metre yüksekliğine ve 27.5 metre yarıçapına sahiptir. Caminin avlusunun 4 köşe noktasında görkemli minareler bulunur ve boyutları birbirinden farklıdır.
Süleymaniye Camii’nin tam ortasında yer alan şadırvan bu yapıya muhteşem bir görüntü katmaktadır. Camii’nin en önemli özelliklerinden birisi de başarılı akustiğe sahip olmasıdır.
7. Rüstem Paşa Camii – 360°
Rüstem Paşa Camii, Sadrazam Rüstem Paşa tarafından 1561 yılında Mimar Sinan’a yaptırılmıştır.
Külliye biçimindeki bu yapı, yanlardan basamaklarla çıkılan bir cami olmasının yanı sıra 16 dükkân, üç katlı hanlar, çifte hamam, kervansaray, mahkeme binaları ve bodrumdan meydana gelmektedir.
Rüstem Paşa Camii’nin en ilginç özelliklerinden biri bu yapının içinin baştan başa çinilerle kaplı olmasıdır. Bundan dolayı caminin içi bir çini müzesini andırmaktadır. Bu ölçüde ve zenginlikte çini süslemeleri, Türk mimarisinde sadece bu camide görülmektedir.
8. Mısır Çarşısı – 360°
Mısır Çarşısı inşaasına, Sultan III. Murat’ın annesi olan Safiye Sultan tarafından 1597 yılında başlatılmış, inşaaat uzun bir ara verildikten sonra Sultan IV. Mehmet’in annesi Hatice Turhan Sultan tarafından bitirtilmiştir. Çarşı, Eminönü semtinde Yeni Camii’nin arka tarafında ve Çiçek Pazarı’nın yanında yer almaktadır.
Aktarları ile ün yapmış olan bu çarşıda; günümüzde hala doğal ilaçlar, baharat, çiçek tohumları, nadir bitki kök ve kabukları vb. geleneksel ürünlerin yanında; kuruyemiş, şarküteri ürünleri ile değişik gıdalar da satılmaktadır.
9. Kamondo Merdivenleri – 360°
Kamondo Merdivenleri, Galata’daki Bankalar Caddesi ile Banker Sokağı’nı birleştiren art nouveau üslûplu ünlü merdivenlerdir. Bu merdivenler adını dönemin ünlü ve zengin ailesi olan Kamondo Ailesi’nden almıştır.
Mimarisi ve estetikliğinden dolayı insanların Karaköy gezintileri sırasında uğradıkları, tüm gün boyunca fotoğraf çeken kişilerin eksik olmadığı çoğunlukla kalabalık olan Kamondo Merdivenleri’nin tarihi çok eskidir.
Karaköy’deki Kamondo Merdiveni, hikayesini bir dedenin torunlarına olan sevgisinden almıştır. Ancak kimileri Abraham Salomon Kamondo’nun torunlarının okula rahat gidebilmesi için yaptırdığına, kimileri de ailenin evlerine rahat bir şekilde ulaşabilmesi için yaptırılmış olduğuna inanmaktadır.
1870 ve 1880 yılları arasında yapılan Kamondo Merdivenleri, 2012 senesinde James Bond’un Skyfall film çekimlerinde dublör Robbie Madison’un da ilgisini çekmiştir. Madison motoruyla merdiven üzerinde akrobatik hareketler yapmıştır.
10. Galata Kulesi – 360°
Galata Kulesi, en üst katında bulunan restoranıyla boğaza üstten bakan, restore edilmiş 5. yüzyıl kulesi ve aynı zamanda eski zindan olan tarihi bir yerdir.
Galata Kulesi’nin kesin olarak ne zaman inşa edildiği bilinmemektedir. M.S. 500’lü yılların başlarında yapıldığı tahmin edilmektedir. Yaklaşık yüksekliği 70 metre, çapı ise 10 metredir. Ağırlığının 10 bin ton olduğu tahmin edilmektedir.
Yazımızı iki güzel hikaye ile noktalayalım. Galata Kulesi’ne ait pek çok efsane vardır. Bunlardan öne çıkan iki tanesi şöyle:
- Eğer bir kadın ve erkek, Galata Kulesi’ne ilk defa beraber çıkmışlarsa, o çift mutlaka evlenirmiş. Fakat çiftlerden biri daha önce kuleye çıkmışsa bu tılsım bozulurmuş.
- Daha eski olan efsane ise masalımsı bir hikayedir. Buna göre Galata Kulesi ve Kız Kulesi birbirlerine aşıktırlar. Amansız boğazdan dolayı bir araya gelmeleri mümkün değildir. Bir gün Hezarfen Ahmet Çelebi tırmanır Galata kulesine, kulenin biriktirdiği mektupları da yanına alarak kanatlanır ve onları Salacak sahiline yaklaşırken Kız Kulesi’ne bırakır. Kız Kulesi mektupları alınca aşkının karşılıksız olmadığını anlar ve günden güne daha çok güzelleşir. Aşıkların birbirlerine karşı hissettikleri bu güçlü duygular, onların yüzyıllara meydan okumalarını sağlamıştır.
İstanbul‘da bir günde gezilecek yerler elbette bu kadar değil. İstanbul anlatmakla gezmekle bitmez çünkü…